15 Mart 2013 Cuma

Selimiye Veteriner Lisesi'ndeki Anatomi Hocamız: Mehmet Sönmez

Selimiye Veteriner Lisesi'ndeki Anatomi Hocamız: 
Mehmet Sönmez



İstanbul Selimiye Veteriner Lisesi mezunu birisi olarak, okulumuzun mail grubunda “Değerli öğretmenimiz Mehmet Sönmez vefat etti.” iletisini okuyunca şaşırdım. İsim pek tanıdık gelmedi. Herhalde bu hoca, bizim dönemimiz olan 1993 – 1996 arasında okulda yoktu, diye düşündüm. Fakat sonra, kaybettiğimiz hocamız hakkındaki yorumları okuyunca “Yahu, bu bizim anatomi öğretmenimiz olan Gestapo!” diye hayıflandım. Öğretmenimiz sert mizacı nedeniyle bu lakapla özdeşleşmişti ve benim gibi bazı dikkatsiz öğrencileri onun gerçek adını bile bilmezdi. Son derece karizmatik bir insandı. Öğrencilerini pek dövmezdi, bir sınıfta senede ancak birkaç kez dayak atardı. Fakat o dayağı öyle ihtişamlı bir kareografiyle, öyle ciddi ve korkutucu atardı ki o dayak gösterisinin efsanevi etkisi, biz öğrenciler üzerinde bir yıl etkisini gösterirdi. Pek gülmezdi ancak gülümsedi mi de insanın etkileyecek kadar yürekten gülümserdi. Allah mekanını cennet etsin…

Burada, okuldaş arkadaşlarımın yorumlarını da eklemek istiyorum:

RAHMİ TAŞÇI: Klinikte bir köpeğin kırık ayağının alçıya alırken o alçıyı, sanki bir heykeltıraşın sanatsal bir eser çalışıyormuşçasına okşayarak, kendini vererek işlemesini anlayamayan bizim sınıftan bir kaç arkadaş (isimleri kalsın, bizim devreler biliyor) birden gülüşmeye başlayınca, rahmetli Mehmet Sönmez Hocam alçılı eliyle arkadaşların suratına temas edip (!) “Bu alçı yüzünüzde kuruyacak, mesleği böyle anlayacaksınız.”  demişti. Efsane bir kişilikti gerçekten. Birinci sınıfa başladığımızda çok çekiniyorduk kendisinden, çok disiplinli ve sert bir yapısı vardı. Dersleri çok zordu... Anatomi'yi geçmek okulu bitirmek gibi bir şeydi. Mehmet Hoca'nın dersleri baraj dersleri gibiydi resmen... Ama yıllar geçince tüm arkadaşlar gördü ki Mehmet Hoca'nın bizlere anlattığı dersler mesleğin temel taşlarıymış. Allah rahmet eylesin. Mekânın cennet olsun Mehmet Sönmez Hocam...

MURAT ÖZEL: Mehmet Hoca’nın “bayıltıp bayıltıp lavaboda tekrar tekrar ayılttığı kopya çeken öğrenci efsanesi” öyle bir yayılmıştı ki, sınavda sınıfı bırakır giderdi de kimse başını önünden kaldırmaya cesaret edemezdi. Bir de somurturdu da güldü mü de kahkahası kliniği yıkardı. Allah rahmet eylesin, iyi adamdı.

YÜCEL ERDOĞAN: 3. sınıf olmuşuz, mıntıka yapmıyoruz artık, Mehmet Hocam geldi, arkadaşlarını topla mıntıka yapacaksınız, dedi. Ben de dedim ki, hocam biz artık mıntıka yapmayız son sınıf olduk. Hoca da dedi ki, siz misiniz mıntıka yapmayan, topla arkadaşlarını dedi. Çağırdım bizim sınıfı. Laboratuarın önüne dizdi hepimizi. Hoca da laboratuardan bir kemik aldı geldi. Hepimizin ellerine vurmaya başladı, tam bana sıra geldiğinde kemik kırıldı. Ben çok sevinmiştim tabii. Ama hoca bu sefer gitti küreği aldı geldi, küreğin sapıyla sıra dayağına devam etti…

BARIŞ TOPAL: Nöbetçi olduğu bir yaz gününde, biz ön bahçede sulama hortumuyla birbirimizi ıslatıyorduk. Karanlığın içinden Mehmet Hoca çıkageldi."Ne yapıyorsunuz burada?" dedi. "Şey, hocam, kem küm, ıh mıh…” Sonra hortumu alıp Ahmet Çetin’in sırtına hortumu soktu. "Açın bakalım çeşmeyi" dedi. "Nasıl böyle güzel mi? Serinledin mi?" Korkudan gülemiyoruz da… Mehmet Hoca bıyıklarının altından güle güle bayağı eğlenmişti… Bir gün de aramızda para toplayıp Mega Market’e sigara almaya gidiyorduk. Tam içeri girecektik ki Mehmet Hoca arka kapıdan çıkageldi. Tabii biraz duraksadık. Mehmet Hocanın alışverişi yapıp gitmesini bekliyorduk. Birazdan bütün Selimiyelilerin bildiği üzere Mehmet Hocanın elinde "nar gibi kızarmış bir ekmek ve bir paket uzun Marlboro" vardı. Neyse bizi görünce "Ne o bir şey mi alacaksınız?" dedi. Biz de "Evet hocam" dedik. Ne alacağımızı biliyormuş gibi sormadan içeri girdi. Bir kaç dakika sonra çıktı ve elinde bir poşet kuruyemiş."Alın bunu yiyin" dedi. Allah rahmet eylesin. Mekânı cennet olsun.

YUSUF DEMİRTAŞ: Anatomi dersinde Engin Hamarat humerus kemiğine femur deyince, humerusla Engin'in kafasına belki de 40–50 defa vurmuştu. Bir yandan vururken bir yandan da "bu humerus bunu kafana sok" diyordu. İşte böyle kafamıza vura vura öğretti bize birçok şeyi. Hepimizin üzerinde emeği büyük. Allah rahmet eylesin, mekânı cennet olsun. Hepimizin başı sağ olsun.

ERDİNÇ ÇAVUŞOĞLU: Sert ve otoriter bir hocamızdı. Sıra dayaklarına ve kantin binası etrafındaki mecburi sabah sporlarına ben de epey iştirak ettim. Anatomiden ben de bütünlemeye kaldım. Tüm bunlara rağmen sevdiğim bir hocamızdı yatılı okul şartlarında bizleri adam etmek için üstlenmesi gereken rolü üstlenmişti sadece. O yıllarda ağır gelse de bazı şeyler... Şu an branş değiştirmiş olmama rağmen kemiklerin, kasların adını ve iç hastalıkları halen hatırlıyorum bu da rahmetli Mehmet Hocamızın bence veteriner hekimlik mesleğinde başarılı aynı zamanda da iyi bir öğretmen olduğunu gösterir. 1993 yılında yazın okul gezisinde kaş civarındayız sanırım. Hüseyin Gürbüz Hocamla birlikte en önde sağda oturuyorlar otobüste. Biz de Dinçer ile sol arkada çaprazlarındayız, onlara kulak kabarttık sohbetlerini dinliyoruz. Önde bir traktör, traktörün kasasında bir adam piknik tüpünün üstüne oturmuş. Römork sarsıldıkça adam tüpün üstünde zıplıyor. Hüseyin hocam sordu "Mehmet hocam, ne yapıyor bu adam?" O da her zamanki otoriter ve sert edası ile "Tüp dolduruyor hocam!" dedi. Hüseyin hocamla biz aynı anda koptuk tabii, o anda Mehmet hocamın da güldüğünü gördüm... Ben, varsa hocamıza hakkımı helal ettim dostlar... Tüm Selimiyelilere ve ailesine başsağlığı diliyorum... Allah rahmet eylesin...

ŞENER ÖZFİDAN: Rahmetlinin dayakları bile hatıra kaldı bize. Derslerde de çok prensipli ve ciddi idi. Anatomiden öğrenmeden geçmek neredeyse imkansızdı. Hiç unutmam arkadaşın birine sözlüde bir çakmıştı, at iskeletinin üzerine uçurmuştu. Hakkımı helal ettim sayın hocam, Allah rahmet eylesin…

ZEYNUR FETAOĞLU: Hocamın vefatına çok üzüldüm, mekânı cennet olsun. Ben de bir anımı anlatmak istiyorum. Nöbetçi olduğu bir geçe televizyon odasında arkadaşla masa tenisi oynuyoruz. Maçın en heyecanlı anlarından yüksekten gelen bir topa raketi bir salladım raket elimden kaçtı. Gitti direkt camdan çıktı ama çam parçalanmadı. Raket camda kendi izini bırakarak dışarı çıktı, camda raketin kadar bir alan kırılmıştı resmen. Tabii hoca karanlık olduğu için gece görmedi durumu. Sabah kahvaltıdan sonra görmüş, televizyon odası sorumlusu olduğum için beni çağırdı. Kim yaptı bunu dedi, ben yaptım hocam raket elimden kaçtı dedim. Ya Zeynur her şeyi anladım da, camı tamamen parçalamadan raket kadar alanı parçalayarak raketi nasıl dışarı çıkartmayı başardın, dedi. Başladı gülmeye… Mekânın cennet olsun hocam...

        KÜRŞAD SEVİM: 1994 yazıydı sanırım. O zaman Muttalip Pınarbaşı hastanede veteriner olarak çalışıyordu. Şimdi hoca olmuş arkadaşımız, tebrikler. Ameliyathanede bir kedi kastrasyon yapıyoruz, bende nöbetçi öğrenciyim yardım ediyorum. Uğraş uğraş bir aksilik var Muttalip çözemiyor. En sonunda Mehmet hocayı çağırdık. Mehmet hocam dedi Muttalip, bu dişi kediyi kastre ediyorum yumurtalığın birini aldım, diğerini bulamıyorum. Hoca kaldırdı kediyi enseden tutup baktı bacak arasına. Muttalip bu erkek, sen yumurta diye neyi aldın hah hah hah dedi fırlattı kediyi. Muttalip beyin suratı hala aklımda... Hocamı en son 2001 yılında Erzincan’da Bahçe Kültürleri Araştırma Enstitüsünde gördüm. Misafirhanede kalıyorum, lokalde oturuyorum, girdi içeri, bakıştık. Ne o, dedi, tanıyamadın mı hala? Tanıdım hocam, dedim. Oturduk, bir çay söyledi, başladı anlatmaya... Hanımla oğlan Almanya'da, işte son yılımda sürdüler beni buraya, dedi. Gidicem dedi bende Almanya'ya... O sohbetimizde hoca öğrenci değildik bir şeyleri paylaşmış iki arkadaş gibiydik. Hocamı o an daha çok sevdim. Allah gani gani rahmet eylesin....


12 Mart 2013 Salı

Üçüncü Sınıf, İkinci Dönem, Birinci Deneme Sınavı: Başarı Listesi


1. Erdoğan ORTA (37 Doğru)

2. İrem AYDIN (36 Doğru)

3. Caner MENEKŞE (36 Doğru)

4. Mustafa Sinan SAĞDIÇ (36 Doğru)

5. Hüseyin MENEKŞE (35 Doğru)

6. Fırat DEMİR (34 Doğru)

7. İrem KAĞBA (33 Doğru)

8. Serhat TOĞYILDIZ (32 Doğru)

9. Mahmut Ali ŞAHİN (32 Doğru)

10. Hatice Sıla BARAÇ (32 Doğru)

11. Zeynel Abidin BELGİ (31 Doğru)

12. Furkan AYAN (30 Doğru)

13. Muhammed Emir HAMİDİ (29 Doğru)

14. Helin ÖZALP (28 Doğru)

* Aynı doğru cevap sayısına sahip öğrencilerin sıralamasında, matematik testindeki doğru cevap fazlalığı kriteri  göz önüne alınmıştır.

9 Mart 2013 Cumartesi

Sıradan Öğretmen, İyi Öğretmen, Yetenekli Öğretmen, Büyük Öğretmen

Sıradan öğretmen anlatır,
iyi öğretmen açıklar,
yetenekli öğretmen yapıp gösterir,
büyük öğretmen ilham kaynağı olur.