Geçen yıl ara tatil için Bursa'ya gittikten sonra, tatil bitince dönüş yolculuğumda Star Batman firmasının otobüsüyle Batman'a geri dönüyordum. Yol boyunca "Yahu bu otobüs muavinini gözüm bir yerden ısırıyor, tanıyordum eskiden sanki!" diye düşünüp durmuştum. Ama bir türlü bunu soramadım. O muavin de bana yan gözle arada bakıyor fakat o da tanıdığına emin olamıyor gibiydi.
Nihayet yirmi saatlik yolun sonuna doğru Batman'a yaklaşırken muavinin yolculara kolonya tutması esnasında, yanıma geldiğinde aramızda şuna benzer bir diyolog geçti:
- Siz acaba öğretmen misiniz?
- Evet.
- Batman Sakarya İlkokulunda çalışmış mıydınız?
- Doğrudur. Birkaç yıl önceye kadar oradaydım. Yedi yıl çalıştım o okulda.
- Ben ilkokulu orada okudum. Dördüncü sınıfta bizim sınıf öğretmeniz bir dönem izinliydi. O senenin ilk döneminde bizim sınıfı siz okutmuştunuz galiba.
- Haa. Evet, doğru. Öğretmenliğe başladığım ilk yıl bir dönem boyunca öğretmeni izinli bir dördüncü sınıfın derslerine girmiştim. Sen demek o sınıftansın.
- Evet hocam. Adım Bilal Yani.
- On seneye yaklaşmıştır görüşmediğimiz zamanlar. Ama siman ve adın yabancı değil. Şimdi seni hatırladım Bilal. Pek değişmemiş gibisin, ama boyun epeyce uzamış.
- Siz bayağı değişmişsiniz hocam, inanın çok zor tanıdım.
- Eee, hayat böyle Bilalciğim devran dönüyor... Dur senin bir fotoğrafını çekeyim de hatıra kalsın. Kim bilir bundan sonra ne zaman görüşürüz, belki de görüşemeyiz... Ömür kısa...
Batman şehrine yaklaşmıştık...
Bilal kolonya ikram etmeye devam ediyordu yolculara...
Camdan dışarıyı seyretmeye koyuldum...
Otobüs hızla yol alıyordu...
Dünya hızla yol alıyordu...
Menzile doğru...